Düşünün; öğle tatilinde iş arkadaşlarınızla hızlı bir şeyler yemek istiyorsunuz. Seçenek çok: paket servisten lüks restoranlara, hamburgerciden kebapçıya kadar geniş bir yelpaze. Ama bu yıl tablo biraz farklı. Ipsos’un Yeme-İçme Paneli verileri, 2025’in ilk yarısında tüketicilerin yeme-içme tercihlerini daha net gözler önüne seriyor.
Masada Yeniden Buluşuyoruz
Pandemi sonrası dönemde bir süre evlere kapanmıştık, ama şimdi farklı:
Kısacası, yemek artık sadece karnımızı doyurmak için değil; sosyalleşmenin bahanesi. Lokantalar ve restoranlar, “yemek” kavramını yeniden bir deneyime dönüştürüyor.
Geçtiğimiz yılın yıldızı kebapçılar olurken, bu yıl sahneyi lokantalar aldı.
Bu, tüketicinin çeşitlilik ve ulaşılabilir fiyat arayışında olduğunu gösteriyor. Yani samimi, sıcak, ev yemeklerine yakın menülerle öne çıkan lokantalar, eski prestijini geri kazanıyor.
Hamburger pazarı büyümeye devam ediyor ama bir sürpriz var:
Artan kırmızı et fiyatları ve tüketicinin daha hafif, “sağlıklı” seçeneklere yönelmesi bu tabloyu şekillendiriyor. Belki de “hamburger = kırmızı et” algısı artık değişiyor.
Bir diğer ilginç nokta, yemeklerin yanında içecek tüketiminin azalması.
Bu durum, tüketicinin tasarruf refleksini içecek kategorisinde gösterdiğini anlatıyor. İçecek markaları için bu, menüye içeceği daha cazip kılacak kampanyalar ve bundle stratejilerinin önemini artırıyor.
2025’in ilk yarısı bize gösteriyor ki, Türk tüketicisi artık “değer” arıyor. Sadece açlığını gidermiyor; bütçesini, deneyimini ve tercihini aynı terazide tartıyor.
Kaynak: Ipsos Panel Postası