KPMG - Küresel Teknoloji Araştırması

Günümüzün hızla değişen teknoloji ortamında, kuruluşlar kendilerini sürekli bir değişim girdabının içinde buluyor. Yeniliklerin baş döndürücü hızı, "geride kalma korkusu"nu (FOMO) tetiklerken, teknoloji liderleri bu hıza ayak uydurmakta zorlandıklarını hissediyor. Bu durum, bazen aceleci ve potansiyel olarak riskli, maliyetli yatırımlara yol açarak mevcut teknik borç yükünü artırabiliyor. Ancak KPMG Küresel Teknoloji Araştırması 2024, kuruluşların bu döngüyü kırmaya başlayıp başkalarını takip etmek yerine lider olmayı hedeflediğini ortaya koyuyor.

2025-05-24 17:21:11 - Arastiriyorum

Peki, teknoloji liderleri bu karmaşık ortamda hızı, güvenliği ve değeri nasıl dengeliyor? Raporun öne çıkan bulgularına ve içgörülerine göz atalım.


Trendlerden Veri Odaklı Kararlara Geçiş

Araştırma, 26 ülkeden 2.450 teknoloji profesyoneliyle (çoğunluğu üst düzey yönetici) yapılan bir anketin sonuçlarına dayanıyor. Bu profesyoneller, finans, teknoloji, perakende, endüstriyel üretim, ilaç, sağlık, kamu ve enerji gibi çeşitli sektörlerden geliyor.


Rapora göre, kuruluşlar artık sadece pazar trendlerini takip etmek yerine, yatırım kararlarında daha dengeli ve kendi birincil verilerine dayalı bir yaklaşım benimseme eğiliminde. Üçüncü taraf danışmanlığı (%89) ve şirket içi geliştirmeler/PoC'ler (%83), rakipleri takip etmenin (%73) önüne geçmiş durumda. Bu, kuruluşların teknolojiyi pazara daha hızlı sunma ve liderlik etme isteğini yansıtıyor.


Öncelikli Yatırım Alanları ve Değer Yaratımı

Araştırma, teknoloji uygulama olgunluğunun 2023'e kıyasla genel olarak iyileştiğini gösteriyor. Önümüzdeki yıl için en yüksek yatırım öncelikleri arasında XaaS (Hizmet Olarak Her Şey) %86, siber güvenlik %68, yapay zeka/otomasyon %65 ve uç bilişim %61 oranlarıyla öne çıkıyor. Kuruluşlar, bulut bilişimin çeviklik ve maliyet avantajlarına odaklanıyor.

Sevindirici olan şu ki, teknoloji yatırımları somut sonuçlar doğuruyor. Katılımcıların %72'si dijital dönüşüm kararlarının iş değeri yarattığını belirtirken, %69'u elde ettikleri değerden genel olarak memnun. Dahası, kuruluşların ortalama %87'si son 24 ayda teknolojiyi kullanarak kârlarını artırmayı başardı. Bu oran 2023'ten bu yana %25'lik bir artışı temsil ediyor.

Değer yaratımı sadece finansal değil. Yöneticilerin %70'i teknoloji yatırımlarının doğrudan sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk hedeflerine katkı sağlamasını hedefliyor.


Verinin Gücü ve Karşılaşılan Zorluklar

Dijital dönüşümün kalbinde veri yer alıyor. Araştırma, kuruluşların veri olgunluğu konusunda çıtayı yükselttiğini gösteriyor. Ortalama olarak yöneticilerin %52'si artık veri yeterliliğinde "Etkili" veya "İçselleşmiş" en üst iki kategoride yer alıyor (2023'te bu oran %40 idi). Yüksek veri olgunluğuna sahip kuruluşlar, temel BT sistemlerindeki aksaklıkları daha az yaşıyor ve daha iyi hizmet güvenilirliği sağlıyor.


Ancak zorluklar da var. Veri kalitesinin yüksek tutulması, veri silolarının aşılması ve merkezi veri yönetişimi stratejilerinin benimsenmesi önemli mücadele alanları. Ayrıca, yöneticilerin %78'i müşteri geri bildirimlerini etkin kullanmakta yetersiz kaldıklarını düşünüyor. Oysa müşteri geri bildirimleri, teknoloji yatırımlarını doğru alanlara yönlendirmede etkili bir taktik olarak görülüyor.


Siber Güvenlik: Risk ve Enabler Dengesi

Siber güvenlik ve gizlilik, başarılı bir dijital dönüşümün önündeki en büyük endişeler arasında. Ancak güçlü siber güvenlik önlemleri aynı zamanda veri ihlali maliyetlerini ortalama %75 oranında azaltabiliyor. Yüksek performans gösteren kuruluşlar, siber güvenlik ve risk metriklerini teknoloji değerlendirmelerinde en önemli ölçütler olarak görüyor.


Siber güvenlik sadece teknik bir konu değil, iş sürekliliği ve itibarın sigortası. Güvenlik ekiplerinin projelere en başından dahil edilmesi ("security-by-design") kritik önem taşıyor. Ayrıca, çalışanların siber güvenlik bilincinin artırılması ve güvenlik kültürü oluşturulması (%78'i eğitimlerin yetersiz kaldığını belirtiyor) hayati önem taşıyor.


Yapay Zeka Yolculuğu: Değer Yaratımı ve Ölçekleme

Yapay zeka (YZ), operasyonları iyileştirmekle kalmayıp iş modellerini de dönüştürüyor. Katılımcıların %74'ü YZ'nin bilgi çalışanlarının verimliliğini artırdığını ve kuruluşlarının genel performansını iyileştirdiğini belirtiyor. Ancak, YZ yatırımından değer elde eden kuruluşların oranı yüksek (%75) olsa da, yalnızca %31'i YZ'yi ölçekli bir şekilde üretime taşıyabiliyor.

YZ aynı zamanda iş gücünde kaygı yaratıyor. Katılımcıların %78'i birçok kullanıcının YZ'yi bir 'kara kutu' olarak görmesinden endişe duyuyor. İş kaybı ve etik kaygılar da önemli endişeler arasında (%77).


Kuruluşlar YZ denemelerine başlangıçta daha demokratik bir yaklaşımla yaklaşsa da (%34 demokratik, %40 açık iş birliği), riskleri kontrol altına almak ve tekrarı azaltmak için daha merkezi bir yaklaşıma geçiş yapmayı planlıyorlar (%40). Başarılı YZ uygulaması için iş hedefleriyle uyumlu bir strateji, güçlü bir ölçeklendirme yol haritası ve etik kurallar ve yönetişim çerçeveleri ("güvenilir YZ" - KPMG'nin 10 ilkesi) hayati önem taşıyor.


Yüksek Performans Gösteren Kuruluşlar Ne Yapıyor?


Araştırma, dijital dönüşümde lider olan kuruluşların bazı ortak özelliklerini ortaya koyuyor:


Sonuç: Dengeli ve Stratejik Bir Yaklaşım Şart

Dijital dönüşüm hızı göz korkutucu olsa da, kuruluşlar önemli adımlar atıyor ve teknoloji yatırımlarından somut değer elde ediyor. Ancak bu başarının sürdürülebilir olması için aceleci kararlardan kaçınmak, somut kanıtlara odaklanmak ve teknik borç gibi temel sorunları çözmek gerekiyor.


Başarılı bir dijital dönüşüm, yapılandırılmış, disiplinli ve kurumsal bir yaklaşım gerektirir. Teknoloji yöneticileri, veriye dayalı, değer odaklı ve doğru kararlar alarak kuruluşlarını geleceğe taşıyabilir.

KPMG, bu "Sonsuz İnovasyon Yolculuğu"nda şirketlere rehberlik ederek, veri, analitik, dijital, teknoloji etkinleştirme, CIO danışmanlığı ve siber güvenlik alanlarında destek sunmaktadır. Güvenli bir dijital gelecek inşa etmek için güven ve güvenliği önceliklendirmek, güçlü bir veri altyapısı kurmak ve YZ yetkinliklerini geliştirmek kritik adımlardır.


Araştırmanın tamamına buradan ulaşabilirsiniz*

More Posts