Geçtiğimiz günlerde World Bank Group Youth Summit 2025'in panellerini izleme fırsatım oldu. Özellikle gençlerin liderliğindeki inovasyon, sivil toplum kuruluşları ve dijital araçların kullanımı üzerine yapılan tartışmalar benim için son derece aydınlatıcıydı.
"Yaşanabilir Bir Gezegen İçin Gençlerin Liderliğinde İnovasyon" ve "Gençler Kırılgan Ortamlarda Barış ve Dayanıklılığı Artırmak İçin Veri ve Dijital Araçları Nasıl Kullanıyor" başlıklı paneller, gençliğin sadece farkındalık yaratan değil, aynı zamanda anlamlı değişim yaratan aktif aktörler olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Alla Ivanov'un açılışında belirttiği gibi, bu nesil liderlik etmek için kimseden izin istemiyor; kendi platformlarını kuruyor ve bilinenin sınırlarını zorluyor. Ancak asıl soru, uluslararası kalkınma ve sivil toplum alanında genç seslerin sadece duyulmasını değil, kalıcı bir etki yaratmasını nasıl sağlayabiliriz?. Panelin tamamı bu kritik sorunun etrafında şekillendi.
Genç Liderliğindeki Sivil Toplumun Dönüşümü ve Değeri
World Bank'tan Robin Mearns, UNDP'den Pauline Deneufbourg, Young Professionals in Foreign Policy'den Benjamin Lutz ve Anupam Foundation'dan Anoushka Sinha gibi değerli panelistler, gençlik liderliğindeki sivil toplumun son yıllardaki değişimini anlattı.
Anoushka Sinha'nın vurguladığı gibi, gençlik kulüpleri ve sivil toplum kuruluşları, eskiden informal ve gönüllülük temelli yapılardan, artık hizmet sunumuna, anlamlı diyaloğa, savunuculuğa ve hesap verebilirliğe doğrudan katkı sağlayan daha yapısal oluşumlara evrildi. Özellikle UNDESA'nın 2023 raporuna göre, küresel gençlik kuruluşlarının %60'ından fazlası artık sadece savunuculuk değil, topluluk programları da uyguluyor. Bu, gençlerin artık "sadece konuşan semboller" olarak görüldüğü "tokenizm" zihniyetinden uzaklaşıldığını gösteriyor.
Gençlik liderliğindeki inisiyatiflerin benzersiz değeri ise çeviklikleri, kültürel yakınlıkları ve tabandan gelen varlıkları sayesinde geleneksel aktörler tarafından gözden kaçırılan, yetersiz hizmet alan popülasyonlara doğrudan ulaşabilmeleri. Anoushka'nın kendi vakfından verdiği örnekler (düşük teknolojili eğitim programları, yerel dilde toplumsal cinsiyet temelli engelleri ele alan kampanyalar) bunun somut kanıtıydı. Bu yaklaşımlar, yerel genç kolaylaştırıcılarla birlikte eş-tasarlanıyor, bu da onların sürdürülebilir ve ilgili olmasını sağlıyor.
Karşılaşılan Zorluklar ve Yaratıcı Çözümler
Panelistlerin özellikle kırılgan ve çatışmadan etkilenen ortamlarda çalışırken karşılaştığı zorluklar ve bunları aşma yolları da oldukça gerçekçiydi. Benjamin Lutz, barış inşası çalışmalarında teknolojiye erişimdeki eşitsizliği büyük bir zorluk olarak vurguladı. Birçok topluluğun tutarlı internet erişimi ve teknolojik okuryazarlığı olmadığını belirtti. Çözüm olarak, barış inşası çalışmasına başlamadan önce Wi-Fi kafeler veya teknolojik okuryazarlık oturumları gibi proaktif adımlar attıklarını, hatta bazen köye bir bilgisayar için fon sağladıklarını paylaştı.... Bu, teknolojik erişimin ve kullanımın ne kadar kritik olduğunu ve bunun için yaratıcı finansman modelleri gerektiğini gösteriyor.
Pauline Deneufbourg ise bilgiye erişimi bir diğer önemli zorluk olarak dile getirdi. Bilginin hala bir ayrıcalık olduğunu belirterek, UNDP'nin geleneksel yöntemleri kullanarak nüfusa ulaşma çabalarına değindi. Afrika Büyük Göller Bölgesi'nde yerel radyolar aracılığıyla yerel dilde bilgi yayılmasının, gençlik barışı ve güvenliği gibi konularda büyük fark yarattığını anlattı. Bu, dijital araçların yanı sıra yerel bağlama uygun, adapte edilmiş bilgi dolaşımının önemini gösterdi.
Robin Mearns, kırılgan ortamlarda güvenliğin temel bir engel olduğunu vurguladı. Gençlerin kalkınma programlarına anlamlı bir şekilde katılması için korunmaları gerektiğini, World Bank'ın 'Change-Makers' raporunun da güvenli alanların önemini vurguladığını belirtti. World Bank'ın Çevresel ve Sosyal Çerçevesi kapsamında, özellikle toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin yüksek olduğu ortamlarda güvenliğin sağlanması için sivil toplum kuruluşları ve hizmet sağlayıcılarla ortaklıklar kurulduğunu, ayrıca zararlı sosyal normları ele alarak şiddetin önlenmesine odaklandıklarını anlattı....
Etkili Ortaklıklar Nasıl Kurulur?
Kuruluşlarla gençlik liderliğindeki sivil toplum arasındaki ortaklıklar konusu da panelin can alıcı noktalarından biriydi. Anoushka Sinha, daha etkili ve adil ortaklıklar için işbirliğinin paylaşılan yönetişime dayanması gerektiğini söyledi. Tokenistik danışmalardan veya tek seferlik etkileşimlerden kaçınılması, temel kısıtlanmamış fon sağlanması, idari yüklerin azaltılması ve gençlik liderliğindeki izleme ve değerlendirme süreçlerinin entegre edilmesi gerektiğini vurguladı. Uluslararası finans kuruluşlarının (IFI'lar) katalitik bir rol oynayarak gençlik inisiyatiflerini resmi kalkınma süreçlerine dahil edebileceğini, gençlik inovasyon fonları oluşturabileceğini ve finansmana erişimi kolaylaştırabileceğini belirtti. Nihayetinde, anlamlı genç katılımının karşılıklı hesap verebilirlik, yapısal dahil etme ve gençliğin sadece faydalanıcı veya sembol değil, kalkınma çözümlerinin gerçek mimarları olarak tanınmasıyla desteklenmesi gerektiğini güçlü bir şekilde ifade etti.
Pauline Deneufbourg, kurumlarla gençler arasındaki güvenin inşası için altyapı oluşturmanın (ağ kurmalarını sağlayacak yapılar), güvenli alanlar yaratmanın (hem çevrimiçi hem çevrimdışı, sadece oturacak bir yer değil, politikaları etkileyebilecekleri alanlar) ve finansmana erişimin (esnek ve uyarlanmış fonlama) önemini sıraladı.... UNDP'nin Gençlik, Barış ve Güvenlik gündemi kapsamında Ulusal Eylem Planları geliştirmeyi desteklemesi ve İtalya hükümetiyle birlikte yürüttüğü "Youth for Climate" girişimi gibi örnekler, bu prensiplerin uygulamasına işaret etti.... Özellikle iklim yönetişiminde gençlerin, yerli halkların ve kadınların dahil edilmesinin altını çizdi.
Benjamin Lutz, Benjamin Lutz'un kapanış konuşmasındaki tutkulu vurgusu benim için çok etkileyiciydi: "Sizin aranızda kuracağınız bağlantılar, bu sahnedekilerin söyleyeceği her şeyden çok daha önemli". Gençlerin birbirleriyle ağ kurmasının, başarılarını, zorluklarını paylaşmasının, birbirlerine destek olmasının ve birlikte inisiyatifler başlatmasının paha biçilmez olduğunu belirtti. Bu, kurumların desteği ne olursa olsun, gençliğin kendi içindeki gücünü ve işbirliği potansiyelini ortaya koydu.
Robin Mearns, etkili ortaklıkların karşılıklı saygı ve paylaşılan hedefler üzerine inşa edilmesi gerektiğini yineledi. Gençlik kuruluşlarının inovasyon getirdiğini, IFI'ların ise kaynak, ağ ve politika etkisi sağlayarak bu çözümlerin ölçeklendirilmesine yardımcı olabileceğini belirtti. Kapasite geliştirmenin de uzun vadeli başarı için şart olduğunu ekledi.
Dijital Dönüşüm, Veri ve Geleceğin Becerileri
İkinci panelde dijital araçlar ve verinin barış ve dayanıklılık için nasıl kullanılabileceği konuşuldu. Digital Vice Presidency'den Johan Bjurman Bergman ve Development Gateway'den Beverly Hatcher-Mbu'nun yanı sıra fütürist Sinead Bovell, bu konuyu derinlemesine ele aldı....
Dijital dönüşümün fırsatlar sunarken mevcut eşitsizlikleri derinleştirme riski taşıdığı vurgulandı. Özellikle kırılgan ortamlardaki gençlerin (eğitim, istihdam veya eğitimde olmayan %20'lik kesim ve kırılgan bağlamlarda yaşayan 600 milyondan fazla insan) sınırlı internet erişimi gibi engellerle karşılaştığı belirtildi. Ancak gençlerin bu alanda da inovasyonun ön saflarında yer aldığı görüldü.
Panelistler, özellikle yapay zeka (YZ) gibi teknolojilerin dijital uçurumları kapatmak için nasıl kullanılabileceğini tartıştılar. Johan, teknolojiyi genç girişimcilerin eline verip denemelerini teşvik etmenin ve başarılı pilotları ölçeklendirmenin önemini vurguladı. Nijerya'daki YZ sohbet robotu, Kongo'daki madencilik sektöründe YZ tahmini ve Burkina Faso'daki bitki hastalıkları için bilgisayarlı görü YZ'si gibi örnekler, teknolojinin potansiyelini gösterdi. Ancak ölçeklendirme için altyapı (bağlantı, işlem gücü), bağlam (veri yönetişimi) ve yetkinlikler (beceriler) gibi ön koşulların sağlanması gerektiğinin altını çizdi....
Beverly Hatcher-Mbu, veri yönetişiminde politika kaldıraçlarının önemine değindi. Nijerya'daki tütün kontrol programında gençlik danışma grubu kurarak genç seslerinin veri kullanım stratejisine ve araştırma önceliklerine yapısal olarak entegre edilmesini sağlama örnekleri verdi. Önemli olanın, toplanan içgörüleri somut yapısal değişikliklere dönüştürmek olduğunu ve ortaklıkların sadece veri ve sistemler arası birlikte çalışabilirlik değil, temelde insanlar arası birlikte çalışabilirlik üzerine kurulması gerektiğini belirtti....
Sinead Bovell'in gençleri dijital ekonomiye hazırlama ve meta beceriler üzerine söyledikleri benim için çok çarpıcıydı. Geleceği tahmin etmenin mümkün olmadığını, ancak stratejik öngörü (uzun vadeli düşünme, disiplinler arası düşünme, "ne olurdu" soruları sorma) gibi becerilerle geleceğin nasıl şekillenebileceğini anlamanın mümkün olduğunu anlattı... YZ çağında sadece teknik becerilerin değil, muhakeme, yargılama ve eleştirel analiz gibi daha üst düzey düşünme becerilerinin çok daha değerli olacağını vurguladı. Ayrıca, dijital okuryazarlık ve hikaye anlatıcılığının gençlerin dijital geleceklerini şekillendirme ve toplulukları için savunuculuk yapma gücünü nasıl artırdığından bahsetti.... Hikayelerin, teknolojiyi anlamlandırmaya yardımcı olduğunu ve insanları geleceği şekillendirmeye ilham verdiğini belirtti....
Bu panellerden çıkardığım birkaç temel mesaj var:
Konferansı izleyen biri olarak, gençliğin enerjisi, yaratıcılığı ve küresel sorunlara çözüm bulma konusundaki kararlılığı beni çok etkiledi. Panelistlerin deneyimleri ve içgörüleri, gençlik liderliğindeki değişimin hem mümkün hem de gerekli olduğunu somut örneklerle gösterdi. Dijital çağın sunduğu fırsatları yakalamak ve kimseyi geride bırakmamak için kurumların, gençlerin ve diğer paydaşların birlikte ve daha bilinçli adımlar atması gerektiği aşikar...
Umarım bu zirve, gençlerin sesi için daha fazla alan açılmasına ve onların gerçek "değişim mimarları" olarak hak ettikleri yeri almalarına vesile olur.